Akşam saat 18:00 Üçkuyular F.Altay Meydanı Pamukkale Yazıhanesi önü, 18:10 Susuz Dede Durağı, 18:15 Üçyol Kamil Koç Yazıhanesi önü, 18:25 Alsancak Lozan Fuar kapısı önü,  18:40 Bornova Ege Üniversite Hast. Önü, 19:00 Karşıyaka Anıt, 19:05 Yunuslar, 19:10 Bostanlı İskelesi Önü, 19:20 Mavibahçe AVM Karşısından değerli konuklarımızı alarak güzergahımız üzerinde alacağımız kısa molalarla Çanakkale üzerinden Kapıkule sınır kapısına doğru yola çıkıyoruz. Sabahın erken saatlerinde Kapıkule sınır kapısına varışımızın ardından gümrük işlemlerimizi tamamlayarak Bulgaristan’a geçiyoruz.

Osmanlı zamanında Türk nüfusunun en yoğun yaşadığı Bulgaristan’ın tarihi kenti Eski Zağara diğer adıyla Stara Zagora üzerinden Yantra nehrinin etrafında tepeye doğru kurulmuş ve kentlerin kraliçesi olarak anılan, eski başkent Veliko Tarnovo’ya ulaşıyoruz. Burada gerçekleştireceğimiz panoramik turumuzda; Ulusal Müze ve Kırk Azizler Müzesi’ni görüyor ve Tsarevets Kalesi’ni ve kiliseleri ziyaret ederek, Samovodska köylülerinin eskiden kentin arnavut kaldırımlarında meyve-sebze, tereyağ ve el sanatları ürünlerini sergiledikleri ve sattıkları ünlü Samovodska Charsia (çarşısı)’na gidiyoruz. Tarihi hanlar, demirciler ve el sanatları mağazalarının bulunduğu caddede serbest zaman vererek rehberimizle yeniden buluştuktan sonra Osmanlının en önemli donanma üslerinden biri olan Rusçuk kentine gidiyoruz. Tarihi yapısıyla ilgi odağımız olacak olan kent merkezinde yapacağımız gezimizin ardından Rusçuk’taki otelimize yerleşiyoruz.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Rusçuk kentine çok kısa mesafede bulunan Bulgaristan-Romanya Sınır kapısına ulaşıyor, gümrük işlemlerimizi tamamlıyor, 1954 yılının en büyük olayı Ruse ile Curcevo arasında açılan çelik Kardeşlik Köprüsü’nün üzerinden geçiyor ve Tuna Nehri’nin muhteşem manzarasını izleyerek, Romanya’ya giriş yapıyoruz. Bükreş’in en ilginç yerleşim bölgelerinden biri olan ve diğer adıyla “Erdel” olarak anılan, Karpat dağlarının eteklerine kurulu; filmlere ve romanlara konu olmuş Transilvanya bölgesine  doğru yolumuza devam ederken. Ploieşti güzergahından ilerleyerek, efsanevi yerleri sırasıyla gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız, Bran’da yer alan efsanevi Drakula Şatosu. Dikkatleri, Barok mimarisiyle üzerine çeken yapısı ve filmlerdeki gibi hayran kalacağınız eşyaları ile birbirinden güzel hatıra resimler çekebileceğiniz ziyaretimizin ardından Romanya’nın Bükreş’ten sonra pek çok gezginin tercih ettiği kent, Braşov’a gidiyoruz. Ortaçağ dönemi cadı hikayeleriyle ünlü, dış cephesi gotik mimari yapısına benzediğinden dolayı masallardan çıkmışcasına dikkatleri üzerine çeken; Siyah Kilise’yi(Black Church), Casa Sfatului (Konsey Binası) ve Trompetçi Kulesi’ni rehberimizin anlatımları eşliğinde görüyoruz. Ortaçağ’da Cadı kabul edilerek birçok kadının yakılarak öldürüldüğü yer olarak bilinen ve Alman Pazarına (Marktplatz) çok benzetilen, Piata Sfatului meydanında akşama yemeği için vereceğimiz serbest zamanın bitiminde Braşov’daki otelimize yerleşiyoruz.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, Romanya Krallığının eski başkenti Sinaia’da bulunan, neo-klasik tarzda yapılmış ve  yazlık saray olarakta kullanılan  Peleş Şatosu ve Kalesi’ni görmeye gidiyoruz. 160 odasında İtalyan, İngiliz Rönesans, Alman Barok, Rokoko, Fas ve Türk tarzlarına rastlayacağınız bu Şatoyu gezdikten sonra, başkent Bükreş’e doğru yola çıkıyoruz. Kent merkezine varışımızın ardından Panoramik şehir turumuza başlıyoruz. En güzel ve en hareketli merkezi Cumhuriyet Meydanı, Büyük Kütüphane, Zafer Takı, Bükreş Üniversite Binası, Milli Tiyatro, Kraliyet Sarayı, Kretzulescu ve Stavropoleos Kiliseleri turumuzda panoramik olarak göreceğimiz yerlerdir. Programımızın devamında, Çavuşesku döneminde yaptırılan dünyadaki 2.büyük  Parlemento binası’nın önünde fotoğraflarımızı çekerek, Romanya tarihini ve hayatını anlatan en güzel müzelerden Dimitre Gusti Köy Evi’ni geziyoruz. Gezimizin bitiminde Bükreş şehir merkezinde vereceğimiz serbest zaman sonrasında isteyen konuklarımızla, ekstra Müzikli-Yemekli Romen Gecesi için rehberimizin belirleyeceği saatte buluşuyor, restoranımıza gidiyor ve eğlenceye dahil oluyoruz. Katılım göstermek istemeyen misafirlerimiz şehir merkezinde vakit geçirebilir. Konaklama Bükreş’teki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı erkenden alıyor ve odalarımızı boşaltarak, adını Roma Krali Constantin’den alan ve 15. Yüzyıldan 19.yüz yıla kadar Osmanlı egemenliğinde kalmış Dobruca bölgesinde yer alan Karadeniz’in kenarına kurulu güzel ve tarihi kent Köstence’ye gidiyoruz. İki buçuk saatlik keyifli bir yolculuğun ardından, yüzyıllara dayanan tarihi yapıları ve turistik doğal güzellikleriyle gezilecek en gözde bölgelerin başında yer alan Köstence’deki gezimize başlıyoruz. Ovidius Meydanı, Cenevizliler zamanında yapılan 26 metre yüksekliğe sahip Deniz Feneri, Roma moziklerini görebileceğimiz Tarih ve Arkeoloji Müzesi, Aslanlı Ev, Romanya’nın merkez Camii olarak bilinen Mahmudiye Camii, Ortododks Katedrali, Katolik Kilisesi ve dünyaca ünlü Mamaia Sahili göreceğimiz yerler arasındadır. Rehberimizin anlatımları eşliğinde gerçekleştireceğimiz turumuzun ardından Köstence merkezde serbest zaman veriyoruz. Birbirinden güzel dükkanlarında ve cafelerinde geçireceğimiz zamanın bitiminde rehberimizle buluşuyor ve aracımızdaki yerlerimizi alarak Dobruca bölgesinde bulunan sahil şehri Mangalya’ya doğru yola çıkıyoruz. Türk ve Tatar azınlığın halen hayatlarını sürdürdüğü bölgenin en güzel yapılarından olan ve Osmanlı dönemine ait, ahşap çatılı ve kubbesiz Esmahan Camii ziyaret ediyoruz. Gezimizin bu durağından sonra Bulgaristan’ın en büyük üçüncü şehri ve Karadeniz’in incisi olarak adlandırılan Varna‘ya doğru yola çıkıyoruz. Drankulak Sınır Kapısındaki Gümrük ve kontrol işlemlerimizi tamamladıktan kısa bir seyahat ile Varna’ya ulaşıyoruz.  Varna’da gerçekleştireceğimiz Panoramik Şehir turumuzda; Roma Hamamı, Arkeoloji Kompleksi, Deniz Parkı, Bazilika ve Katedral görülecek yerler arasındadır. Kulüpleri, barları, kafeleri ve restoranlarıyla süslü olan kordonda yürüyüş, akşam yemeği ve Varna çarşı’da alışveriş icin serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin bildireceği saatte buluştuktan sonra otelimize yerleşiyoruz.

Güzel bir kahvaltının ardından bizi bekleyen aracımızdaki yerlerimizi alarak, anakaraya dar bir geçit ile bağlı olan bir yarımada üzerine kurulu, 1983 yılında UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesine girmiş, tarihi ve şirin sahil kasabası Nessebar'ı gezmeye gisiyoruz. Bizans döneminden kalma Kiliseleri, yarımada üzerinde yer alan ve 18-19.y.y. Bulgar Rönesansı döneminde inşa edilen tarihi Bulgar Evlerini görerek fotoğraflama ve kahve molamızı veriyor, rehberimizin anlatımlarının bitiminde Burgas merkezinde bulunan tarihi yapıları gördükten sonra sınır komşusu olan Kırklareli dereköy Sınır kapısından gümrük işlemlerimizi tamamlayarak ülkemize giriş yapıyoruz. Yolda alınacak uygun molalar ile gerçekleştireceğimiz ger dönüş seyahatimizi alındığımız noktalara geri bırakılarak tamamlıyor ve bir başka güzel gezide buluşmak üzere veda ediyoruz.