1 Gün: İstanbul-Bari-Napoliİstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ndebuluştuktan sonra check-in işlemlerini tamamlayarak Türk Hava Yolları’nın TK 1445 sayılı tarifeli seferi ile saat 08.50’de Bari’ye doğru yola çıkacağız. Yerel saat ile 09.55’te şehre vardıktan sonrapanoramik şehir turuna başlayacağız. Adriyatik Denizi’nin doğu giriş kapısı sayılan Bari’de eski şehir merkezini; Mercantile Meydanı’nı; Katolik mezhebinin hac merkezlerinden biri olan Aziz Nikola Bazilikası’nı; on üçüncü yüzyılda inşa edilen San Sabino Kilisesi’ni; on ikinci yüzyılda Kral II. Roger’ın yaptırdığı Bari Kalesi’ni ve surları; yirminci yüzyılın başında kuruldukları günden beri birbirine rakip olan ve rekabetleriyle kültür dünyasına büyük katkıda bulunan Margherita ve Petruzzelli tiyatrolarını göreceğiz. Panoramik gezimizden sonra yola devam ederek yaklaşık iki saatlik bir otobüs yolculuğuyla Lecce’ye gideceğiz. Yol üzerinde ilginçevleriyle ünlü küçük bir kasabaya, Alberobello’ya uğrayacak ve “trulli” denilen mimari yapıların geçmişi hakkında bilgi alacağız. Ardından yönetmen Ferzan Özpetek’in pek çok filminden aşina olduğumuz şirin ve tarihi Lecce’yevaracak, panoramik turumuza başlayacağız. Güney İtalya’nın Floransa’sı kabul edilen, iki bin yıllık geçmişi olan Lecce’de Barok mimarisiyle görkemli bir görünüm sunan Santa Croce Bazilikası’nı; Duomo Meydanı’nı; toplam on iki şapeli bulunan gösterişli katedrali, çan kulesini, piskoposluk sarayını; Güney İtalya Roma Yolu’nun sona erdiğine işaret eden Sant’Oronzo Meydanı’nı ve bu meydandaki Sedile Sarayı’nı, San Marco Kilisesi’ni, ikinci yüzyıldan kalma Roma amfitiyatrosunu; Napoli şehrine giriş kapısı niteliğindeki Napoli Kapısı’nı; Santi Nicolo e Cataldo Kilisesi’ni göreceğiz. Ardından dört buçuk saatlik bir otobüs yolculuğu sonunda Napoli’ye varacağız. Bu esnada dileyen misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek Matera Turu’na katılabilecekler (35 Eur).2019 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen, mağara evleriyle, kaleleriyle, manastırlarıyla, ibadethaneleriyle etrafımızı kuşatan dini ve kültürel atmosferine girdiğimiz andan itibaren bizleri derinden etkileyen Matera’da sık sık Mardin’i de anacağız. Otobüsümüze binerek Napoli’ye doğru devam edeceğimiz yolculuğumuz sırasında Mel Gibson’ın ünlü filmi “İsa’nın Acıları”na sahne olan, İtalyan edebiyatının yirminci yüzyıla damga vurmuş isimlerinden Carlo Levi’nin anılarında ve eserlerinde kendine özel bir yer edinen Matera’nın etkisinden kolay çıkılmadığını hissedeceğiz. Napoliye varışımıza istinadenÇarpıcı ve düşündürücü gezimizin ardından otobüsümüze binecek, adı Maradona, Sophia Loren ve pizza ile anılan Napoli’ye varır varmaz panoramik turumuza başlayacağız. Dünyanın en eski opera binası olan ve halen hizmet veren San Carlo Tiyatrosu; içerdiği mumyalanmış bedenler ve gerçekçi üslupla yapılmış mermer İsa heykeliyle öne çıkan Sansevero Şapeli; İspanya Kralı III. Felipe için inşa edilen ancak onun yerine uzun yıllar Bourbon Hanedanı’na ev sahipliği yapan gösterişli Kraliyet Sarayı; Plebiscito Meydanı ve meydandaki San Francesco di Paola Kilisesi, Napoli Limanı dâhil daha pek çok tarihi, önemli yapıyı görme fırsatı bulacağımız panoramik turumuzdan sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otelimize yerleşeceğiz.
2 Gün: NapoliKahvaltıdan sonra serbest zaman;ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Pompei, Herculaneum ve Vezüv Dağı Turu’na katılabilecekler (85 Eur). MS 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın faaliyete geçmesi sonucunda neredeyse ortadan kalkan Pompei’de ve Herculaneum’da yapacağımız gezide bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun gözbebeği olan bu iki şehirde, gerekli önlemler alınmadığında bir doğal afetin nelere sebep olduğunu açıkça göreceğiz.yada dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Amalfi Sahillerive Capri Adası Turu’na katılabilecekler (85 Eur).Tiren Denizi kıyısında yapacağımız, doğanın nefes kesici güzelliklerine şahit olacağımız bu turda sevimli İtalyan köylerinden geçecek ve turkuaz renkli sularda avlanan balıkçıları selamlayacağız. Dağlık arazide, bazen deniz bazen orman manzaralı, oldukça virajlı yolları aşarak varacağımız ilk durak porselenleriyle ünlü, sanayi ve sahil yerleşimi Salerno olacak. Ardından eşsiz manzaraların görülebildiği, gurmelerin vazgeçilmez durağı Amalfi’yegeçeceğiz. Birkaç kilometre uzaklıktaki Positano ise limon ağaçlarıyla bizleri karşılayacak. Dik yamaçlara kurulan, neredeyse üst üste yığılmış gibi duran rengârenk evleriyle Positano’da geçireceğimiz huzur dolu dakikalardan sonra her yanı çiçeklerle kaplı Sorrento’ya uğrayacağız ve Capri Adası’na geçmek üzere feribota doğru ilerleyeceğiz.Marina Grande’de kısa bir gezi yapacak, Umberto Meydanı’na ve Roma Caddesi’ne gidecek, Santo Stefano Kilisesi’ni göreceğiz. Adada yapacağımız yürüyüşle dört mevsim ılık iklime sahip bu güzel coğrafyanın tadına varacak, farklı lokasyonlardaki seyir teraslarından bakarak panoramik bir görünüm yakalayacağız. Begonvillerle süslenmiş adada yapacağımız geziden sonra feribotla anakaraya dönerek Napoli’ye dönmek üzere otobüse bineceğiz.
3 Gün: Napoli-Vibo ValentiaKahvaltıdan sonra otelden çıkış işlemlerini yapacak ve otobüsümüze binerek İtalya’nın Kalabriya bölgesi komünlerinden Vibo Valentia’ya ve aynı adı taşıyanşehre doğru yola çıkacağız. Yaklaşık beş saat sürecek yolculuğumuzun sonundaplajlarıyla ünlü bir tatil beldesi olan şehre varır varmaz panoramik turumuza başlayacağız. MS 192 yılına kadar bir Yunan yerleşimi olan şehirde antik dönemden kalma yapıları ve meydanı gördükten sonra hem dinlenmek hem de konaklamak üzere otele yerleşeceğiz. Sonrası serbest zaman.
4 Gün: Vibo Valentia-PalermoKahvaltıdan sonra çıkış işlemlerini yapıpotelden ayrılarak otobüsümüzlePalermo’ya doğru yola çıkacağız. Ortaçağ’da bir ilim ve kültür merkezi olan, sonraları mafyanın doğduğu yer olarak ünlenen Sicilya Adası’na yapacağımız yolculuk sırasında, Haçlı seferleri sırasında Akdeniz’e açılan gemilerin kalktığı liman şehri olan Messina’ya uğrayacak ve antik dönemlerden bu yana varlığını sürdüren şehirde panoramik bir tur gerçekleştireceğiz. Şehrin ana meydanını, meydandaki katedrali, çan kulesini, zarif dış cephe süslemeleriyle dikkat çeken Santissima Annunziata dei Catani’yi, tarihi limanı gördükten sonra yolumuza devam edeceğiz. Yaklaşık dört buçuk saatlik bir otobüs yolculuğunda sonra Sicilya Adası’nın başkentine, Palermo’ya varacağız. Yüzyıllar boyunca Müslümanhâkimiyeti altına kalan ve neredeyse hiç yabancılık çekmeyeceğimiz şehirde panoramik turumuzu yaparken Francis Ford Coppola’nın çektiği “Baba” filmi serisinin üçüncüsünden hatırlayacağımız Massimo Tiyatrosu’nu ve merdivenlerini; daha önce cami olan ve on ikinci yüzyılda kiliseye dönüştürülen Palermo Katedrali’ni; Norman Sarayı’nı ve hemen yanındaki, Bizans mimarisinin en iyi örneklerinden birini sergileyen Paletine Şapeli’ni; aralarında “Uyuyan Güzel”in de bulunduğu toplam sekiz bin mumya ve katakomp barındıran Kapuçin Manastırı binasını; Pretoria Çeşmesi’ni ve daha pek çok yapıyı göreceğiz. Daha sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleşeceğiz.
5 Gün: Palermo-KatanyaKahvaltıdan sonra otelden ayrılarak otobüsümüzle Katanya’ya doğru yola çıkacağız. Seyahatimiz sırasında dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Savoca, Taormina ve Etna DağıTuru’na katılabilecekler (90 Eur). Kıta Avrupası’nın halen aktif yanardağlarından biri olan Etna’yı gördükten sonra kuzeybatısında bulunan, “Baba” serisinin pek çok sahnesine dekor olan Savoca, Taormina ve Naxos’da soluklanacağız. Üzüm bağlarıyla tanınan Savoca’da aktör Al Pacino’nun kahve içtiği kafede vakit geçirecek, Taormina’da antik Yunan’dan bu yana pek çok sanat eserine ilham veren, dünyanın ikinci büyük amfitiyatrosunu ziyaret edeceğiz. Naxos’ta da soluklandıktan sonra kısa bir otobüs yolculuğuyla Katanya’ya vararak panoramik şehir turuna başlayacağız. Doğu Sicilya’nın Palermo’su olarak anılan, sırtını Etna Dağı’na yaslamış gibi duran Katanya’da Duomo Meydanı’nı ve meydandaki görkemli katedrali; Benedikten Manastırı’nı; Ursino Kalesi’ni; şehrin Kartacalılarla ilişkilerini simgeleyen Fil Çeşmesi’ni; San Nicolo l’Arena binasını göreceğimiz gezimizden sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleşeceğiz.
6 Gün: Katanya-MaltaKahvaltıdan sonra Malta Adası’na gitmek üzere otelden ayrılacağız. Yol üzerinde dileyen misafirlerimizle ekstra düzenlenecek Siraküza Turu’nu gerçekleştireceğiz(45 Eur).Kaynaklara göre antik Yunan yerleşimleri arasında en gösterişlisi ve suyun kaldırma kuvvetini bulan ünlü düşünür Arşimet’in vatanı olan şehirdeArşimet Meydanı’ndaki Aretusa Çeşmesi’ni; Siraküza Katedrali’ni; Diana Çeşmesi’ni; Apollon Tapınağı’nı ve Altın Kale’yi göreceğiz. Ardından bir liman şehri olan Pozzallo’ya geçerek Malta feribotuna bineceğiz. Yaklaşık üç buçuk saat sürecek yolcuğumuzdan sonra Malta Adası’na ve adanın başkenti Valetta’ya vararak panoramik turumuza başlayacağız. Adını Malta Şövalyeleri’nin büyük üstadı Jean de Valletta’dan alan bu küçük şehrin çevresini saran yüksek surları gördükten sonra adanın ünlü bahçelerine geçeceğiz. “Barrakka Gardens” olarak bilinen, on yedinci yüzyılda muhteşem bir peyzaj mimarlığı örneği olarak büyük limanın üst kısmında oldukça geniş bir alanı kapsayacak şekilde tasarlanan ve yüzlerce çiçek türünü barındıran bahçelerde adanın misafirlerine sunduğu harika görüntülerle dinlendiğimizi ve huzur bulduğumuzu hissedeceğiz. Vittoriosa, Senglea, Marsa, Kalkara şehirlerini, marinayı, tersaneleri kuşbakışı seyretme imkânı veren “üst” bahçeden ayrılarak Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrı düşünülemeyen adadaki gezimize devam edeceğiz. Kastilya Hanı’nı (Başbakanlık binası); Manoel Tiyatrosu’nu; Barok ressam Caravaggio’nun Malta Şövalyeleri emrinde çalıştığı ve adada yaşadığı dönemde yaptığı “Vaftizci Yahya’nın Şehit Edilmesi” resminin de görülebileceği Vaftizci Yahya Katedrali’ni; Malta Şövalyelerinin Büyük Üstadı’nın ikamet ettiği Büyük Üstad Sarayı’nı ve içindeki silah ambarını göreceğiz. Dinlenmek ve konaklamak üzere otelimize yerleştikten sonra serbest zaman.
7 Gün: MaltaKahvaltıdan sonra serbest zaman; ancak dileyen misafirlerimizekstra düzenlenecek Comino (Mavi Göl)ve Gozo Adaları Turu’na katılabilecekler(65 Eur). Turkuaz renkli deniziyle ve insanın içini ısıtan güneşiyle mükemmel plajları olan Malta adalarından Comino, “Mavi Göl”, “Kristal Göl”, “Santa Marija Körfezi” olarak bilinen bölgeleriyle bizleri de cezbedecek. Tekneyle geçeceğimiz Gozo Adası ise jeolojik yapısından kaynaklanan göz alıcı kayalık manzaraları, bitki örtüsü, plajları ve koylarıyla bize kendimizi Hawai’de hissettirecek. “Titanların Savaşı” filmi ile “Taht Oyunları” dizisinin bazı sahnelerinin çekildiği adanın sarı ve yumuşacık kumları üzerinde yürürken ılık rüzgârı tenimizde hissedecek, deniz kokusunu içimize çekeceğiz. Adanın tünellerle dolu katedralini, kulesini, beş bin yıldan daha eskiye dayanan arkeolojik kalıntılarını, tuz havzasını da gördükten sonra günbatımını seyretmek ve akşam yemeği için serbest zaman. Ardından buluşarak konaklamak üzere Valetta’daki otelimize döneceğiz.
8 Gün: Malta-İstanbulKahvaltıdan sonra serbest zaman ancak dileyen misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek Üç Şehir ve Marsaxlokk Turu’na katılabilecekler (40 Eur).Malta Şövalyeleri’nin on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda inşa ettikleri, adanın kuzeyinde yer alan üç liman şehrine, Birgu (Vittoriosa), Senglea (Isla) ve Bormla’ya (Cospicua) giderek başlayacağımız turumuzda bir yandankuruldukları dönemde bölgenin stratejik açıdan neden önemli olduğunu daha iyi anlarken bir yandan da yerel lezzetlerin tadına bakacağız. Castum Maris kalesi; şövalyelerin inşa ettiği büyük liman; dalgakıran ve Malta Denizcilik Müzesi; Engizisyon Yargıcının Sarayı; Savaş Müzesi; Gardjola ve bahçesi gibi pek çok yerel yapıyı gördükten sonra otobüsümüzle bir balıkçı kasabası olan Marsaxlokk’a gideceğiz.Her pazar günü oldukça büyük bir balık pazarının kurulduğu köyde “luzzu” denilen geleneksel balıkçı teknelerinin rengârenk görüntüsüyle neşelenecek, bölgede pişirilen deniz ürünlerinin havaya karışan davetkâr kokusuna kendimizi kaptıracağız. Serbest zamandan sonra buluşup otobüsümüzle Valetta’ya dönecek ve otelden ayrılarak havalimanına doğru yola çıkacağız. Pasaport ve bagaj işlemlerimizin ardından Türk Hava Yolları’nın TK1372 sayılı tarifeli seferiyle saat 19.35’te İstanbul’a hareket edeceğiz. Yerel saatle 22.50’de İstanbul’a vardığımızda turumuz sona erecek. Eve hoşgeldiniz!
