Perşembe’yi Cuma’ya Bağlayan Gece: İZMİR – ÜSKÜP 

İzmir Adnan Menderes Hava Limanında rehberimizle Perşembe akşamı saat saat 23:15’de buluşmamızın ardından pasaport kontrol ve bagaj teslim işlemlerimizi tamamlayarak Sunexpress Hava Yolları’na ait XQ 896 sefer sayılı uçağımız ile saat Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece yarısı saat 01:55da Aktarmasız (direkt) uçuşumuzu gerçekleştiriyor ve yerel saat ile 02:20‘te Üsküp Büyük İskender Havalimanına varıyoruz. Bagajlarımızı alarak aracımıza yerleşiyor ve Üsküp’teki otelimize yerleşiyoruz.

Üsküp’teki otelimizde kahvaltımızı yaptıktan sonra, son gün yeniden gelerek gezeceğimiz Üsküp kentinden ayrılarak Makedon coğrafyasının doğasına özgü “Cennet köşe” Matka Kanyonunu gezmek üzere yola koyuluyoruz. Yaklaşık 500 hektarlık alanda birbirinden eşsiz doğal güzellikleriyle göz kamaştıran Matka Kanyonu, Balkan turlarında gidilmesi ve görülmesi gereken en önemli yerlerden biridir. Treska nehrinin devamına konuşlanmış kanyonda dileyen misafirlerimiz teknelerle bir Kanyon gezintisi yapabilir, veya kafelerinde dinlenebilirler. Doğanın sessiz ve dinlendirici ortamında birbirinden güzel fotoğraf çekimleri gerçekleştirebileceğiniz buradaki güzel zamanın ardından, Makedonya’nın üçüncü büyük kenti olan Kalkandelen (Tetova)’e doğru yola çıkıyoruz. Şar dağlarının eteklerinde kurulu ve Pena Nehri kenarında bulunan kente ulaştıktan sonra; Osmanlı-Türk önemli dini eserleri arasında yerini almış olan ve yerel adıyla “Serena Dzamija” yani renkli Camii olarak anılan Alaca Camii’ni ziyaret ediyoruz. İki kız kardeşin mali destekleriyle dönemin ünlü mimarlarından İshak bey tarafından inşa edilen Camii’nin kalem işi süslemelerinde otuz bin yumurta akı kullanıldığı belirtilen, gördüğünüzde hanım eli değmiş gibi rengarenk görüntüsünü fotoğraflamaya doyamayacaksınız. Rehberimizin anlatımlarının bitiminde Ohri’ye hareket ediyoruz. Osmanlı'nın Balkanlardaki önemli üslerinden biri olmuş “Tanrı cenneti çamurdan yaparken, bir parça kopup Ohri’nin üzerine düşmüş” tanımlaması yansıra Ortodoks aleminin Kudüs’ü olaraktan anılan ve UNESCO listesine girmiş ünlü Ohri’de, şehir gezimize başlıyoruz. Aziz Klemeus Heykeli ve Meydanı, Ayasofya Kilisesi, Kiril Alfabesini bulan Kiril ve Methodi kardeşlerinin heykelleri, Asırlık Çınar Ağacı, Ali Paşa Camii, Halvetiye Tekkesi, Bizans dönemi Meryemana Kilisesi, Hacı Turgut Camii görerek gezimizi tamamlıyor ve Türk Çarşısı’nda serbest zaman veriyoruz. Bugün ki gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği otelimizde.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Ohri’deki bu ikinci günümüzün sabahında, kahvaltımızı otelimizde alıyor ve 1979 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilen ve dünyanın en derin göllerinden biri olan, adını bünyesinde kültürel zenginlikler barındıran Ohrid Şehrinden alan, Ohrid Gölünde isteyen konuklarımızla (ekstra) tekne gezintimizi gerçekleştiriyoruz. Elveda Rumeli dizisinden hatırlayacağınız ve Kaymakamlık Konağı olarak kullanılan, şimdiki Ohrid Başpiskoposluk Binası, Tito’nun Yazlık Evi ve Oteller bölgesini görme şansına sahip olacaksınız. Keyifle geçen tekne turu sonrasında, Manastır’a hareket ediyoruz. Güzergâhımız üzerinde yer alan ve Jön Türk Devriminin öncülerinden Niyazi Beyin memleketi olan Resne’ye uğruyoruz. İki göl arasında kalmış şanslı bölge olarak nitelendirilen ve Prespa havzasında yer alan bu güzel kasabayı ziyaret ederek Resneli Niyazi Bey Sarayını görüyoruz. Rehberimizin bizleri bilgilendirmesinden sonra kısa bir yolculuğun ardından Manastır’a hareket ediyor ve Osmanlı döneminden sonra Bitola olarak anılan ve Yunanistan’a en yakın bölgede bulunan Manastır’a varıyor ve gezimizin en etkileyici anını yaşayacağımız, Atatürk’ün mezun olduğu Askeri İdadiyi ve Atatürk Müzesini (Bitola Müzesi) ziyaret ediyoruz. Ardından Şirok Sokak’ı, Eleni Karinte’nin Evini, o çok bilinen türküye ilham olan “Manastır’ın ortasındaki” havuzu ve çeşmeyi, İshâk Çelebi Camii, Haydar Kadı Camii, Bedesteni yani Türk Çarşısını görüyor ve serbest zaman veriyoruz. Programımızı tamamlayarak, Manastır’dan ayrılıyor, Ohri’ye geri dönüyor ve keyifli bir günün ardından yöresel dansları ve müzikleri ile bizlere eşlik edecek olan folklor grubu eşliğinde Makedon gecemize katılıyoruz. Eğlencemizin ardından odalarımıza çekiliyoruz.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Arnavutluk sınırına çok yakın bir noktada bulunan ve Ohrid’e 29 km uzaklıktaki gölün doğduğu yer olan anılan Aziz Naum (St.Naum) Manastır'ına gidiyoruz. 905 yılında inşaası tamamlanan ve Kiril alfabesi ile hiristiyanlığın yaygınlaşmasında çok önemli rol oynayan, kilise, otel ve mezar odasından oluşan komplekse ulaştığımızda çevresindeki doğal güzelliklerden etkileneceğinize eminiz. Hayranlıkla yapacağınız fotoğraflamaların ardından çok kısa mesafede bulunan Arnavutluk ulaşıyor, sınır geçiş işlemlerimizi tamamlayarak, Balkanların Osmanlı döneminde kurulan şehirlerinden olan Elbesan’da panoramik turumuzu gerçekleştiriyoruz. Kısa ziyaretimizin ardından,  1614’te Süleyman Paşa tarafından imar edilen Arnavutluk’un başkenti Tiran’a ulaşıyoruz. 40 yıl boyunca Enver Hoca’nın diktatörlük rejimini yaşamış, Balkanlar’ın dağlık ülkesi Arnavutluk’un bu gözde şehrinde Ethem Bey Camii, Tarihi Saat Kulesi, Ulusal Müze, Opera ve Bale Binası, Parlamento ve Başbakanlık Binaları, Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve İskender Bey Heykeli ve Meydanı göreceğimiz yerler arasındadır. İtalyan ve Osmanlı kültüründen izler taşıyarak Balkan kültürüyle de harmanlanmış olan Arnavutluk’taki turumuzu tamamlıyor ve kıyısında kurulduğu göl ile aynı adı taşıyan ve Osmanlı ordusunun önemli üslerinden biri olan İşkodra'ya geçiyoruz. İşkodra’da bulunan tarihi kaleyi gördükten sonra otelimize yerleşiyor, akşam yemeğimizi alarak istirahate geçiyoruz.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra otobüsümüzdeki yerlerimizi alarak, Karadağ sınır kapısına doğru yola koyuluyor sınırdaki gümrük işlemlerimizin ardından fotoğraflarını sıkça gördüğümüz ve manzaralarına hayran kaldığımız Adriyatik kıyılarına kavuşuyor ve yolumuza en gözde turistik destinasyonlarından bölgede ilerlerken kısa bir fotoğraf molası için  St. Stefan Adası’na münhasır bir noktada mola veriyoruz. Sonrasında, kısa bir yolculuk ile Tristeno Koyu’nun eşsiz manzarası eşliğinde, renkli gece hayatı ile Balkanlar’ın en ünlü tatil merkezlerinden Budva’nın güzel plajlarından geçerek,tarih boyunca coğrafi şartlarından dolayı Osmanlılar tarafından ele geçirilemeyen Kotor'a geçiyoruz. Surlarla çevrili Kotor şehrindeki yürüyüş turumuza deniz kapısından girerek, birçok tarihi yapının yanı sıra Silah Meydanını, Tarihi Saat Kulesini, Utanç Piramidini, Aziz Triphon ve Aziz Nikola Kiliselerini, eski kentin önemli meydan ve malikânelerini göreceğiz. Kotor Körfezi’ni takip ederek yolumuza devam ederken, Perast kasabasına ulaşacağız. Burası muazzam bir Orta Çağ köyü olup, aynı zamanda UNESCO koruması altındadır. Sahiline bakan 2 küçük adadan birincisi bir manastır adası ve turistik ziyarete kapalı olan Sveti Djordje yani St. George Adası, diğeri ise insan eliyle 600 yıl önce yapılmış olan Lady of the Rocks (Kayaların Leydisi) adasıdır. Hayran kalacağınız bu güzellikleri resimlemek üzere alacağımız kısa bir fotoğraf molası sonrasında, buradan ayrılıyor ve güzergahımızda Barbaros Hayrettin tarafından alınan tarihi HercegNovi şehrini görerek, Bosna Hersek sınır kapısına ulaşıyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından Trebinje’ye varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Trebinje’de otelimizde.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Avrupa’nın en hızlı su çıkış kaynağına sahip olan Buna Nehri’nin kenarındaki Sarı Saltuk Tekkesi’ni (Alperenler Tekkesi) görmek üzere Blagaj’a  gidiyoruz. Doğal güzellikteki çevresiyle dikkatleri üzerine çeken ve 1465’de Osmanlıların eline geçtikten sonra kurulan tekke, Bosna’nın yerel halkı olan Boşnakların hızla Müslümanlığı seçmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Buradaki etkileyici gezimizi tamamlayarak, bir sonraki gezi durağımız olan ve Balkanların Sembolü haline gelmiş olan köprüsüyle ünlü Mostar’a hareket ediyoruz. Neretva Nehri üzerinde bulunan, 1557–66 arasında Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar Hayreddin’in inşa ettiği, ancak 1993’de Hırvat topçu ateşiyle yıkılan, daha sonra 2004’te Türkiye’nin de büyük desteğiyle orijinal malzeme ve dönemin inşa teknolojisiyle yeniden yapılan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Mostar Köprüsü ile turumuza başlıyoruz. Eski Hamam, Koski Mehmet Paşa Camii, Kuyumcular Çarşısı’nı görerek serbest zaman veriyoruz. Eğer çok şanslıysak bahşiş ve kendisini ispat etmek için ünlü köprüden atlayışlar yapan gençleri görebileceğimiz Mostar’dan ayrılarak, Balkan coğrafyasını dağları ve nehirleri ile süslediği iç açıcı doğal manzaraları eşliğinde Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’ya ulaşıyor ve turumuza başlıyoruz. İki asır boyunca Balkanlar’ın kültür başkentliğini yapmış, 1914’te Avusturya-Macaristan Veliahdı Arşidük Franz Ferdinand’ın Sırplar tarafından burada öldürülmesi üzerine Birinci Dünya Savaşı’nın çıktığı yer olan Saraybosna, barındırdığı dini çeşitliliği ile Avrupa’nın Kudüs’ü kabul edilir. Kent, 1992 savaşında ise Sırp, Hırvat ve Boşnaklar arasındaki yıkıcı savaşlar sonucu büyük tahribata uğramış olmakla birlikte güzelliğini halen büyük ölçüde korumaktadır. Franz Ferdinand suikastının yaşandığı Latin Köprüsünü otobüsten görerek, Saraybosna’daki yürüyüş turumuza Bosna Savaşında günlerce yanan ve milyonlarca el yazması eserin yok olduğu Eski Kütüphane, Seher Köprüsü, İnat Evi, Hünkâr Camii ile başlıyoruz. Eski kentin Avusturya bölümünde Katolik Kilisesi, Sonsuz Ateş Anıtı, Sinagog gibi eserleri, Türk bölümünde ise Ferhadiye Camii, Morica Han, Gazi Hüsrev Bey Külliyesi gibi eserleri görerek gezimizi tamamlıyoruz. Ardından, Saraybosna’nın sembolü olan Başçarşı’da serbest zaman verdikten sonra otelimize geçiyoruz. Otelimizde alacağımız akşam yemeği esnasında Geleneksel Boşnak Gecesine katılıyoruz.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Otelimizde kahvaltımızı aldıktan sonra yol boyunca birbirinden eşsiz dağların doyumsuz doğal güzelliklerini izleyerek yapacağımız keyifli bir yolculuk için yola koyuluyoruz. Yönümüzü Sırbistan’a çeviriyor ve sınır kapısına ulaşıyoruz. Pasaport işlemleri sonrasında, Sırbistan’ın ovalık bölümünde kurulu, tarımla geçinen kasabalarını ve köylerini görerek, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a ulaşıyoruz. Sırpçada “beyaz şehir” anlamına gelen Sava ve Tuna Nehirlerinin birleştiği noktada kurulmuş, aynı zamanda adı gibi ferah, aydınlık ve huzurlu olan bu kente varışımızdan sonra, turumuza Parlamento, Eski Saray, Ulusal Müze, Terazi Çeşmesi gibi görkemli yapıları görerek, tarihi kenti yakından tanıyacağımız yürüyüşümüzle başlıyoruz. Eski kentin Tuna ve Sava Nehirlerinin birleşme noktasına hâkim olarak kurulmuş kalesini ziyaret ediyoruz. Saat Kule Kapı ve İstanbul iç ve dış Kapılarını, Tuna Nehri ve Sava Nehirlerinin buluştuğu noktayı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesini, Damat Ali Paşa Türbesini, Askeri Açık Hava Müzesini ve Fransa’ya Şükran Anıtı’nı rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde görerek turumuzu tamamlıyoruz. Vereceğimiz serbest zamanda, Belgrad’ın en ünlü caddesi olan Mihailova Caddesinde gezintiler yapabilirsiniz. Bu güzel turumuzun sonunda akşam yemeği ve konaklama Belgrad’daki otelimizde.

*Kahvaltı ve Akşam yemeği konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Kahvaltının ardından, Belgrad’a veda ediyoruz ve Yahya Kemal’in şehri Makedonya’nın başkenti Üsküp’e hareket ediyoruz. Kent merkezinde, kentin ana meydan ve bulvarlarını, sayısız heykel ve neo-klasik binaları görerek yapacağımız panoramik turun ardından, Makedonya Meydanı’nda, Çar Samuil, Jüstinyen, II.Philip, Kraliçe Olympia, B.İskender Heykelleri, Rahibe Teresa Anı Evi’ni gördükten sonra Köprünün diğer yakasında kalan Üsküp Kalesi önune gelerek gezimize devam ediyoruz. Mustafa Paşa Camii, Sulu Han, Murat Paşa Camii, Çifte Hamam, Kapan Hanı, Davut Paşa Hamamı, Taş Köprü gibi Osmanlı yapısı eserlerini görüyor ve Eski Türk Çarşısı’na gidiyor ve serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin yönlendirme ve tavsiyeleri ile, dileyen misafirlerimiz sevdikleriyle birlikte şehrin keyfini çıkarabilirler. Rehberimizin belirleyeceği noktada ve saatte yeniden buluşmamızın ardından saatlerimiz 23:30’ü gösterdiğinde Üsküp Büyük İskender Hava Limanına transfer oluyoruz.

*Kahvaltı konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle ve Akşam Yemeği gezi esnasında yolda alınacak olup ekstradır.

Gerekli pasaport-chekin işlemlerinden sonra Sun Express Havayolları'na ait saat 03:10’te hareket edecek ve Türkiyede saatler 05:30’i gösterdiğinde varacağımız XQ 897 sefer sayılı aktarmasız direkt uçuşumuz ile İzmir’e dönüyor, keyifli bir turun ardından yine güzel bir gezi programında buluşmak üzere vedalaşıyoruz.